Haber

Putin: Terör, 21. yüzyılın en büyük tehditlerinden biri olmaya devam ediyor

Putin, arkasında bazı ülkelerin özel servislerinin de bulunduğu terörist saldırıların amacının egemen devletlerin anayasal temellerini sarsmak ve istikrarsızlaştırmakla birlikte etnik ve dinler arası nefreti körüklemek olduğunu söyledi.

Rusya Güvenlik Konseyi’nin St. Peterburg şehrinde düzenlediği 12. Uluslararası Güvenlik Sorunları Yüksek Temsilcileri Toplantısı’nın katılımcılarına video mesajıyla hitap eden Putin, küresel terörizmin arkasındaki gizli servislerin rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti:

Elbette uluslararası terörizm, 21. yüzyılın en büyük tehditlerinden biri olarak kalıyor. Dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleştirilen ve arkasında sadece radikal grupların değil, aynı zamanda bazı ülkelerin gizli servislerinin de yer aldığı terör saldırılarının amacı, bağımsız ülkelerin anayasal temellerini yıkmak ve istikrarını bozmak, etnik ve dinler arası nefreti körüklemek. Bununla birlikte suçluların başvurduğu yöntemler giderek daha karmaşık ve barbarca hale geliyor.

Başkent Moskova’daki Crocus City Hall konser salonunda 22 Mart’ta gerçekleşen kanlı saldırının bunu bir kez daha gözler önüne serdiğini kaydeden Rus lider, “Rusya’nın istihbarat servisleri ve güvenlik güçleri, bu alçakça suçun tüm detaylarını tespit etmeye ve incelemeye, azmettiricileri, sponsorları, organizatörleri dahil tüm katılımcılarını tespit etmeye yönelik çalışmalarına devam ediyor. Hiçbiri adil cezadan kaçmamalı” ifadesini kullandı.

Toplantıda öncelikli olarak bilgi alanının iç ve dış tehditlere karşı korunma konusuna odaklanılacağını söyleyen Putin, bu konunun tüm ülkeler için aktüel olduğunu ve ulusal güvenliğin, sosyal istikrarın, ekonomik kalkınmanın sağlanması açısından son derece önemli olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:

Dünya toplumunun, sistematik ve tutarlı bir şekilde ülkelerin bilgi alanındaki davranışlarına ilişkin ortak, yasal olarak bağlayıcı kurallar ve ilkeler oluşturması gerektiğine kesinlikle inanıyoruz. Hiç şüphesiz, ülkelerin bağımsızlık ve güvenliğinin güçlendirilmesinin en önemli şartı, geleneksel manevi ve ahlaki değerlerin korunması ve savunulmasıdır. Tarihten gelen deneyimin gösterdiği gibi, halklarının ulusal kimliğini ve özgünlüğünü koruyan, atalarının anısına saygı duyan ve aynı zamanda diğer kültür ve geleneklere saygıyla yaklaşan ülkeler tutarlı ve bağımsız bir şekilde gelişiyor. Bu yaklaşım, çok kutuplu bir dünya düzeninin oluştuğu, küresel güç dengesinin giderek dünya çoğunluğu lehine değiştiği ve yeni kalkınma merkezlerinin aktif olarak güçlendiği günümüzde özellikle önemli.

Rusya’nın, küresel ve bölgesel güvenliğin sağlanması ve çoğu ülkenin çıkarlarını karşılayan yeni çok kutuplu dünya düzeninin oluşumu konusunda tüm ülkelerle yakın işbirliğine hazır olduğunun altını çizen Putin, “Bu toplantının, ülkelerimizin ve halklarımızın yararına ve dünya genelinde barış ve istikrarın sağlanması için işbirliğini güçlendirmeye yardımcı olacağından eminim” diye ekledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu